Hat-Trick Türleri Nelerdir?

Dünkü PSV – Galatasaray maçından sonra sosyal medya üzerinde hat trickin olup olmadığı ile ilgili bazı paylaşımlar üzerine konuyu inceledim. Hollanda’da gerçekten hat-trick ile ilgili farklı bir durum var ama konu yanlış algılanmış.

21 Temmuz 2021 PSV – Galatasaray Maçı Sonucu

Skorda görüldüğü üzere Zahavi üç gol atmış durumda ancak ilk iki golünden sonraki üçüncü golü öncesinde Emre Kılınç’ın 42. dakikada Götze’nin ise 51. dakikada golleri bulunuyor.

Hat Trick’in Kısa Geçmişi

Hat-trick terimi futboldan dolayı hayatımıza girmiş gibi düşünsek de aslında pek çok farklı spor dalında kulanılıyor. Futbol dışında, Beyzbol, Kriket, Hentbol, Hokey, Poker, Rubgy, Su polosu hatta motor sporlarında bile kullanılan bir terim.

Bu terimin geçmişi ise krikete dayanıyor. 1858’de bir kriket maçında üst üste üç kez “sayı” üretmesinin ardından bu terim kullanıma geçiyor. Sonra da futbola devşiriliyor.

Futbolda milli maçlarda ilk hat-trick ise 1878’de İskoç oyuncu John McDougall tarafından İngiltere karşısında atılıyor. Dünya Kupaları tarihindeki ilk hat trick ise 1930’da ABD’li Patenaude tarafından atılmış. Dünya Kupalar’ında en hızlı hat trick ise İsviçre’li Humm’un 2015’te Ekvator karşısında 47, 49 ve 52. dakikalarda attığı gollerle oluşmuş.

Almanca’da Farklı Hat Trick Türleri Var

Hat Trick’in farklı türleri de var. Dünya futbolunda gollü galibiyetler deyince akla gelen ilk ülke muhtemelen Almanya olur.

Görünüşe göre Almanlar o kadar çok hat trick yapmışlar ki bunları da kendi içinde ayırma ihtiyacı hissetmişler.

Altın Hat Trick

Bir maç içinde hem kafa, hem sol hem de sağ ayakla birden gol atma halinde hat tricke verilen isimdir.

Kusursuz Hat Trick / Saf Hat Trick

Bir maçta arada bir başka oyuncunun golü olmadan atılan üç gole verilen isim. Almanca’da lupenreiner hat-trick adı verilmektedir.

Flemenkçe’ye ise bu terim “zuivere hattrick” yani saf hat trick olarak geçmiştir.

Sonuç

İşte tam olarak dünkü maç ile ilgili kafa karışıklığı burada yaşanıyor. Zahavi bu maçta hat trick yaptı ama kusursuz bir hat trick yapmayı kaçırdı. Muhtemelen Hollanda basınında kusursuz hat trick yapamadı şeklinde çıkan bir haber ya da yorum eksik algılanarak hat trick olmadığı bizim basına ya da sosyal medyaya yayıldı.

İşin doğrusu yukarıda kalın harfle yazdığımız şekildedir.

Takımımıza geçmiş olsun diliyor, takipçilerimize de iyi bayramlar diliyoruz.

Anadolu Efes Euro League

Türk Basketbolu Euro League’e Ambargo Koydu

Son yıllarda Türk Basketbolu farklı başarılar üst üste gelmeye başladı. Bu zincirin en son halkası Anadolu Efes’in tarihinde ilk kez Avrupa Kulüp Basketbolunun zirvesi Turkish Airlines Euro League şampiyonluğu oldu. Bu yıl Efes’in haricinde FIBA Şampiyonlar Ligi finali’ne de Karşıyaka çıkmış ancak İspanyol rakibine yenilerek ikinci olmuştu.

Türkiye Euro League’e Ambargo Koydu

Erkekler basketbolda son beş organizasyonun tamamında bir Türk takımı final oynadı. Tarihte üst üste beş kez final oynayan ülkeler Yugoslavya, Sovyetler, İspanya gibi basketbol ekolü olan ülkeler. Öte yandan final four organizasyonlarına baktığımızda ise Türkiye son altı final four organizasyonunun tümünde yer aldı.

Efes’in şampiyonluğu ile Fenerbahçe’den sonra ikinci kez Avrupa’nın en büyüğü bir Türk takımı oldu. Gelin devam etmeden önce ülkeler bazında en başarılı ülkelere bakalım.

En Başarılı İlk İki Ülke İspanya ve İtalya

İspanya bugüne kadar dört kulüp ile toplam 13 şampiyonluk, 17 kez de final oynayarak Avrupa basketbolunun zirvesindeki ülke. Futbolda olduğu gibi basketbolda da Real Madrid 10 şampiyonluk ile açık ara en başarılı kulüp. Efes’in mağlup ettiği Barcelona ise 2 şampiyonluk 6 final ile en başarılı ikinci İspanyol kulübü. İspanya bu başarısıyla 18 takımlık Euro League’de 4 takımla temsil ediliyor.

İtalya Avrupa Basketbolu’nun en başarılı ikinci ülkesi. 7 farkı takımın final oynadığı İtalya’nın İspanya gibi 13 şampiyonluğu var ancak final sayısı da 13 olan İtalya, İspanya’nın gerisinde kalıyor. İtalya’nın Euro League’deki tek takımı Armani Milano takımı ve bu yıl final-four’da üçüncü oldular. Ancak İtalya 2000’den beri bir numaralı kupayı kaldırmayı başaramadı.

Basketbol Yunan Ekolü Avrupa’nın En Başarılı Üçüncü Ülkesi

Avrupa’nın bir sonraki en başarılı ülkesi ise komşu Yunanistan. Yunanistan’da bugüne kadar üç farklı takım final oynamış. Bu üç kulüpler de futboldan da aşina olduğumuz Panathinaikos, Olympiacos ve AEK takımları. Olimpiyatların da kurucusu olan Yunanistan, spordaki tarihsel sorumluluğunu tüm gücünü basketbola yoğunlaştırarak başarılı olmuş. Elbette 2004’te futbolda da bir Avrupa şampiyonluğu var ama bu şampiyonluk sürpriz bir şampiyonluk kategorisindeydi. Basketbolun en popüler spor dalı olduğu Yunanistan’da toplam 9 şampiyonluk ve 7 final bulunuyor.

4. ve 5. Ülkeler Bugün Artık Yoklar ama Miraslarını Sürdürenler Var

En başarılı ülkeler sıralamasında 4. ve 5. ülkeler bugün var olmayan Sovyetler Birliği ve Yugoslavya. Yugoslav ekolünden Kızılyıldız Euroleague’de mücadele ediyor. Rus ekolünden ise Rusya yoluna devam ediyor. Sovyet basketbolu mirasını devam eden bir diğer takım ise Litvanyalı Zalgiris. Geçmişte bir kez final oynayan Zalgiris, halen Litvanyayı Euro League’de mücadele ediyor. Sovyetler bayrağı altında şampiyonlukları bulunan bugün Gürcistan takımı olan Dinamo Tiflis ile Letonya’nın Riga takımları ise günümüzde Euro League’de mücadele etmiyorlar.

Sıralamanın 6. ülkesi ise İsrail. İsrail’de Avrupa’da başarılı olan tek takım oldu o da Makabi Tel Aviv takımı. Makabi’nin şu ana kadar 6 şampiyonluk ve 9 finali var.

Listede 7. sırada ise Rusya var. Yukarıda bahsettiğimiz gibi Sovyetler yıkıldıktan sonra Rus ekolünün en büyük temsilcisi olarak Rusya devam ediyor. Ancak Rusya’da sadece CSKA Moskova öne çıkıyor. Sovyetler döneminde 4 şampiyonluk 3 de final CSKA, Rusya bayrağı altında da 4 şampiyonluk ve 3 final daha elde ederek Sovyetlerdeki başarısını tekrarladı. Rusya 1990’lardaki başarısıyla 7. sıraya gelmiş olsa da Sovyetlerin şampiyonluklarını da hesaba katarsak İspanya ve İtalya’dan ile birlikte en başarılı üç ülkeden biri olduğunu görüyoruz.

Türkiye Son Beş Yılda Listeye Girdi ancak Yolun Başındayız

Sıralamada en başarılı 8. sırada ise Türkiye var. Bugüne kadar 2 şampiyonluk ve üç finalimiz bulunuyor. Anadolu Efes bu yıl elde ettiği şampiyonluğun yanı sıra bir final daha oynadı. Fenerbahçe ise bir şampiyonluğunun yanı sıra iki finalle en başarılı takımımız. Bir diğer dikkati çeken durum ise bu 5 finalin hepsininin son beş sezonda yaşanmış olması. Gidişata baktığımızda önümüzdeki yıllarda da bu başarı devam edecek gibi gözüküyor. Ancak büyük ekoller arasına girebilmemiz için bugünkü tabloya göre daha çok şampiyonluk elde etmek ve final oynamak gerekiyor.

Ülke potansiyelimizi 1990’ların son yarısında keşfettik. 1996 Koraç Şampiyonluğu ile Türkiye tarihinde ilk kez bir kulübümüz Avrupa Şampiyonluğu elde etmişti. Bu yıldan sonra farklı kupalarda başarılar geldi.

Kadınlar Euro League’de ilk kez iki Türk takımı Fenerbahçe ve Galatasaray final oynadı.

Listede Türkiye’yi takip eden ülkeler ise birer şampiyonluk ile Fransa ve Litvanya. Son iki sırada ise yine Sovyetler ekolünden güç alan Çekoslovakya üç, Bulgaristan ise iki finalle devam ediyor. Her iki ülke de Euro League’de mücadele etmiyor.

UEFA Avrupa Ligi’ni Villareal Kazandı. Peki Neden Baş Altı İspanyol Takımları Avrupa’da Başarılı Oluyorlar?

UEFA Avrupa Ligi’nin son şampiyonu İngiliz Manchester United’ı mağlup eden İspanyol temsilcisi Villareal oldu. İspanya’nın Avrupa kupası kazanması elbette bir sürpriz değil ancak UEFA Avrupa Ligi yakın tarihine baktığımızda ilginç bir sonuçla karşılaşıyoruz. 2003’te Valencia’nın şampiyonluğu ile başlayan süreçte toplam 18 kupa sahibini buldu. 18 kupanın 11’i İspanya takımları tarafından kazanıldı. Hatta 2 sefer de her iki finalist de yine İspanya takımlarıydı.

Devam etmeden önce bu takımlara kısaca bir göz atalım:

Valencia1 Kez Kazandı2003-04
Sevilla6 Kez Kazandı2005-06, 2006-2007, 2013-14, 2014-15, 2015-16, 2019-20
Atletico Madrid3 Kez Kazandı2009-10,2011-12, 2017-18
Villareal1 Kez Kazandı2020-21
Espanyol1 Kez Finalist2006-07
Athletic Bilbao1 Kez Finalist2010-11
Son 20 Yılda UEFA Avrupa Ligi’nde Final Oynayan İspanya Takımları

Öncelikle baktığımızda İspanya Ligi’nin tüm baş altı takımları neredeyse final oynamış. Listede tek eksik takım Real Sociedad olarak gözüküyor.

Unutmadan şunu da ekleyelim, önümüzdeki yıl kupayı kim alacak bilmiyoruz ancak final Sevilla’nın sahasında oynanacak. Pandemi koşullarının da yavaş yavaş geride kalmaya yüz tuttuğu düşünülürse seneye bir İspanyol takımı daha finale çıkarsa seyirci desteği ile çok daha avantajlı olacak.

Peki İspanya Takımlarına Ne Oluyor da Bu Kadar Başarı Geliyor?

Tarihsel olarak zaten İspanya oldukça başarılı. Şampiyonlar Ligi tarihinde 18 Şampiyonluk, 11 Finalle diğer tüm büyük ülkelerin önündeler. UEFA Avrupa Ligi’ndeki başarı ise son 20 yılda oldu. Daha öncesinde 84-85 ile 85-86 yıllarında Real Madrid üst üste iki kez kupayı kazanmıştı.

İspanya Ligi’nde son 20 yıllık kadro değerlerine baktığımızda Barcelona ve Real Madrid’in geri kalan gruptan ayrıştığını görüyoruz. Zaten bu iki kulübü de her zaman Şampiyonlar Ligi’nde final etaplarında görüyoruz.

Bu dönemde iki takım da aslında biraz da dönemimizin yıldızlarıyla bu farkı oluşturdular. Bir tarafta Lionel Messi diğer tarafta Cristiano Ronaldo vardı. Ancak her ikisinin de dönemi bitmek üzere. Ronaldo zaten İtalya Ligi’ne giderek dengeyi bozdu. Messi de geçen yıl gitmek üzereyken kulüpte kaldı.

La Liga’da 2020-21 sezonu değerlerine baktığımızda da dengenin bozulduğu görülüyor. Kulüp değerlerinde ilk beş sıraya bakalım:

Barcelona 823 Milyon Euro
Atletico Madrid 750 Milyon Euro
Real Madrid 730 Milyon Euro
Sevilla 370 Milyon Euro
Real Sociedad 345 Milyon Euro

Gördüğünüz üzere Ronaldo sonrası Real Madrid’de büyük bir erime olmuş, Barcelona’nın gerisinde kalmış. Hatta bu arada Atletico Madrid de arayı kapatıp bir üste çıkmış. Daha önce Atletico sportif başarıda öne geçiyordu ancak bu kadro değerine yansımıyordu.

2011-12 sezonunda Simone yönetimindeki Atletico Madrid UEFA Avrupa Ligi şampiyonu olduğunda kadro değeri 200 milyon Euro civarında idi. Bu değer Real Madrid’in üçte biri kadarıydı.

Atletico Madrid’in kadro değerinin neredeyse üçte birini ise bugün Galatasaray forması giyen Arda ve Falcao, toplam 64 Milyon Euro ile oluşturuyordu.

Atletico, bu iki büyük kulübe kadro değeri ile ulaşırken, diğer kulüplerde de hareketlenme var. UEFA’yı 6 kez kazanan Sevilla 370 Milyon Euro’yu buldu. Real Sociedad ise 350 Milyon Euro değere sahip. Bu iki takımı toplandığınızda ancak bir Barcelona ya da Real Madrid ediyor ancak bu bile geçmişte görülmeyen bir durumdu.

Bu beşliyi ise 200 Milyon Euro bandıda üç kulüp Valencia, Athletic Bilbao ve Valencia takip ediyor.

İspanya Ligi’nin Orta Sıra Takımları Avrupa’nın Kalburüstü Kulüpleri Haline Geldiler

Şu ana kadar toplam 8 kulüp saydık. Real Madrid ve Barcelona malum Şampiyonlar Ligi’nde. Ancak diğer 6 takım Avrupa Ligi’nde mücadele eden takımlar. Son 20 yılda Avrupa Ligi’ni kazanan takımlar bu altı takım içinde. Sadece Real Sociedad henüz bu kupayı kazanmadı. Ancak bu yıl son 32’ye kalmış ve bu yılın finalisti Manchester United’a elenmişlerdi.

Aslında konu burada Avrupa Süper Ligi’ne de bağlanıyor. Gerek Barcelona gerekse Real Madrid eski ezici güçlerini kaybettiklerinin farkındalar ve hala güçlüyken kendi kontrolleri altında bir lig kurmaya çalıştılar. Avrupa Süper Ligi ilk açıklandığında ligin diğer takımlarının kim olabileceği hakkında bir yazı kaleme almıştık: Yeni Avrupa Süper Ligi’nin Değeri Ne

Bu yazıda bahsettiğimiz üzere Avrupa Süper Ligi’ni kuran takımların en zayıfları 500 milyon euroluk Milan ve 550 milyon euroluk Arsenal’di. Bu lige dahil olabilecek iki büyük Bayern ve PSG 800 milyonluk kadrolara sahipti ve katılmayı reddetmişlerdi. Bunların haricinde ise iki tane daha 500 milyon euro üstü takım bulunuyordu: Dortmund ve Red Bull Leipzig.

Avrupa’da Orta Sınıf Kulüp Sayısı Çok Az

Dolayısıyla 300 milyon euroluk kulüplere bakmışlardı orada ise Ajax, Lyon ve Monaco dışında Avrupa’da başka bir kulüp yoktu. 200’lere indiğimizde ise Lille, Porto, Benfica üçlüsü bulunuyordu.

Bu saydığımız kulüplerin çoğu ise Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden takımlar. Dolayısıyla Şampiyonlar Ligi bileti alamayan ancak kadro değeri diğer Avrupa kulüplerinden yüksek olmaya başlayan İspanyol takımları UEFA Avrupa Ligi’ne ambargo koyuyorlar.

Bu ambargonun şiddetini düşüren tek bir şey var o da Şampiyonlar Ligi’nden elenen takımlar. UEFA Kupası’nda bu sistem 2000’den beri uygulanıyor ve o yıl Şampiyonlar Ligi’nden elenen Galatasaray yine bir başka Şampiyonlar Ligi takımı Arsenal’i yenip kupayı kazanmıştı. O yıldan beri toplam 6 takım Şampiyonlar Ligi’nden gelip UEFA Kupası’nı müzesine götürdü. Buna karşın bu kulüpler ise 11 kez final oynadılar.

Bu durum aslında Avrupa futbolundaki sıkışmışlığı da gösteriyor. Avrupa Süper Ligi’nin kurulma denemeleri de buna bir işaret. ASL’yi kurmaya çalışan 12 takımın yanı sıra bu ekonomik güce sahip Bayern Münih, Borussia Dortmund, RB Leipzig ve Paris Saint Germain kulüpleri var. Yani toplam 16 kulüpten bahsediyoruz. Çıtayı 300 milyona indirdiğimizde bile ancak 19 kulübe ulaşabiliyoruz.

Ve yine tüm bu kulüpler de sadece büyük liglerden geliyor. Sadece Hollanda’dadan Ajax ve PSV listeye giriyor. Portekiz’den Porto ve Benfica var.

Türkiye, Belçika ve Rusya liglerinden ise bu grupta takımlar bulunmuyor. Rus ve Belçika takımları 100-200 milyon euro bandıda iken Türkiye’deki takımlarımız ise birkaç sene öncesinde bu grupta yer alırken son döviz kuru hareketleriyle birlikte 100 milyon euro bandının biraz gerisinde kaldılar.

Tabii ki her şey kadro değeri demek değil. Bu yıl kupayı kazanan Villareal, Sivasspor’dan kendi sahasında üç gol yemişti. Sivasspor’un neredeyse yedeksiz çıktığı bu maçı 5-3 Villareal kazanmıştı. Ancak doğru bir yapılanma ile birlikte yeterli kadro derinliği olursa başarılı olmak hiç zor değil.

Bu yıl Avrupa Ligi biraz küçülecek.

UEFA Avrupa Ligi; Şampiyonlar Ligi’nden elenenler yine bu seneki sayılarda ve güçlerde olacak. Ancak Avrupa Ligi oynayacak takımlar biraz daha yoğun olacak. Örneğin geçen yıl Sivasspor gruplarda oynama hakkı kazanırken bu yıl Fenerbahçe, Trabzonspor gibi kulüplerimiz bu seviye için mücadele ettiler. Diğer ülkelerde de bu şekilde oldu. Celtic, Rangers, Anderlecht, Olympiakos gibi kulüpleri yine de Avrupa’da görmeye devam edeceğiz. Eskiden Şampiyonlar Ligi’nden Elendikten sonra Avrupa defterini kapatırlarken artık bir başka kupada devam edebilecekler. Örneğin geçen yıl bu sistem uygulansaydı. Beşiktaş, iki tur sonrası elenmemiş olacak ve yeni turnuvada yoluna devam ediyor olacaktı.

Bu nedenle Avrupa Ligi şampiyonları yine aynı gruptan gelmeye devam edecek. Yine İspanyol kulüplerini finalde görmemiz olası.

Ancak yeni turnuva ise fırsatlar açıyor. Kalbur üstü kulüpler yani 500 milyon üstü değere sahip takımlar Şampiyonlar Ligi’nde son 16’da, 300 milyon Euro üstü değere sahip olanlar Avrupa Ligi’nde son turları oynarken, 100-200 milyon euroluk kulüpleri ise Konferans Ligi’nde son turlarda görebileceğiz. Kulüplerimiz biraz iyi olurlarsa bu turnuvalarda finaller gelmesi işten bile değil.

Artık Türk Futbolu’nun Ağırlık Merkezi Ankara’nın Doğusunda

Süper Lig’de gelecek sezon Ankara’nın yer almaması ile birlikte bir diğer ilginç durum yaşanacak. Her ne kadar bu yazının yazıldığı 22 Mayıs tarihi itibariyle henüz play-off’dan yükselecek üçüncü takım belli olmamış olsa da tabloyu etkilemeyecek.

Türkiye’de pek çok konuda doğusu ve batısını tarif etmek için Ankara’nın merkezi konumu kullanılır. Süper Lig’de gelecek sezonki tabloya baktığımızda Ligin büyük bir kısmının Ankara’nın doğusunda oynanacağını, sadece İstanbul takımları ile Göztepe’nin batıda kaldığını ve Batı Anadolu’da büyük bir bölgeden hiç bir takım olmadığını göreceğiz.

Daha önceki yıllarda ise lig ağırlıklı olarak Ankara ve batısında oynanmaktaydı. Ankara’nın doğusundan ise birkaç takımdan fazlasını göremiyorduk. Bu takımların bir çoğu farklı sezonlarda ligde yer almış olsalar da hiç bu kadar fazla sayıda topluca bir arada bulunmuyorlardı.

Özellikle İstanbul ve İzmir takımları için gelecek yıl deplasman yolculukları oldukça zaman alacak.

Play-off’un son dört takımından Samsunspor, doğudaki blokta yer alacağından lige çıkarsa batıdaki takımların işi biraz daha zorlaşacak. Ancak diğer üç takımın ikisi Altay ve Altınordu İzmir’in takımları iken diğer takım ise İstanbulspor.

2021-22 Sezonu Başkent Ankarasız olmasının yanı sıra ve hiç görmediğimiz bir dağılımla da çok ilginç bir sezonu beraberinde getiriyor.

Bizce bu yeni durumun arkasında son yıllardaki tesisleşme hamlesi de yatıyor. Son yıllarda yapılan stadyum yatırımları ile doğu şehirleri de batıdaki kulüpler kadar başarılı tesislere sahip oldular. Bu kulüplerin günümüzdeki futbol ortamına batıdaki kulüplere göre daha fazla adapte olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Bu görsel boş bir alt niteliğe sahip; dosya adı 2021-22-superlig-takimlari.png

Ankara Futbolu Süper Lig’e Veda Etti

Süper Lig 2020/21 sezonu sona ererken futbolumuzun üç öncü şehrinden biri olan başkent Ankara, en üst seviye lige veda etti.

Ankara hem takım sayısı hem de sezon sayısı bakımından İstanbul’u takip ediyor

Süper Lig’in 63 yıllık tarihinde üç büyükler ligin tüm sezonlarında ligde yer alırken, bu üçlüyü Ankara temsilcisi Ankaragücü 52 sezon ile dördüncü sırada takip ediyor. Diğer Ankara temsilcisi Gençlerbirliği ise 48 sezon ile Süper Lig’in en çok mücadele eden altıncı sıradaki takımı olarak listede yer alıyor.

Ankara ligin en çok mücadele veren ilk altı takımının içinde üç büyükler ve Bursaspor’un yanında iki takımla yer alıyor.

Ankara’nın ligde mücadele tüm takımları ve sezon sayıları ise aşağıdaki gibi:

52 sezon: Ankaragücü
48 sezon: Gençlerbirliği
13 sezon: Ankara Demirspor
12 sezon: Türk Telekomspor
10 sezon: Şekerspor
9 sezon: Osmanlıspor
8 sezon: Hacettepe Gençlik
2 sezon: Hacettepe
1 sezon: Petrol Ofisi
* Kırıkkalespor da İl olmadan önce Ankara’nın ilçesi olduğu dönemde ligde yer aldı.

Süper Lig Ankara ve İzmir Profesyonel Ligleri sayesinde kuruldu

İstanbul Profesyonel Ligi’ni takiben Ankara Profesyonel Ligi ve İzmir Profesyonel Liglerinin kurulmasına takiben 1959’da üç profesyonel ligin fesh edilerek, ulusal profesyonel ligin kurulması kararı alınmıştı. İlk yıllarda Süper Lig üç ilin takımları tarafından oluşmaktaydı. Bu yıllarda Ankara, ligde 5-6 takımla yer alıyordu.

Süper Lig’in henüz 2. sezonunda Adana Demirspor ilk kez üç büyük şehir dışından bir profesyonel takımla ligde yer alarak ben de buradayım demişti. Bir sonraki Anadolu takımı içinse 1966/67 sezonunda Eskişehirspor’u beklemek gerekecekti. 1970’lere gelirken Eskişehir yanı sıra Bursa, Mersin, Samsun takip etmişti. Bu süre zarfında İstanbul’un semt takımları lige veda ederken, İzmir de birkaç takım kaybetmiş ancak Ankara 4 takımla mücadele etmeye devam ediyordu.

1970’lerde Süper Lig Ankarasız İlk Sezonları Yaşadı

Ankara ilk defa 1971/72’de sadece tek takımla Ankaragücü ile temsil edilmişti. Bu süre zarfında ise futbol Anadolu şehirlerine yayılmaya devam ediyordu. 1976/77’de ise ilk kez Süper Lig Ankarasız bir sezon geçirmişti.

1978/79’da ise Kırıkkalespor, o zaman Ankara’nın ilçesi olarak şehrin tek temsilcisiydi. Ancak sonraki iki sezon tekrar Ankarasız olacaktı. Ancak sonraki sezonlarda hemen her sezon Ankaragücü ve Gençlerbirliği ligdeki iki Ankara takımı olarak yer alacaktı.

2000’lerin sonuna gelindiğinde 3 hatta 4 takımlı sezonlar izledik. 2008/09’da ise İstanbul ile aynı sayıda 4 takıma sahipti. Daha sonrasında takım sayısı tekrar ikiye düşmüş, zaman zaman tek takımla da olsa Ankara ligde sürekli olarak temsil edilmeye devam etmekteydi.

Hukümet Düşer Ankaragücü Düşmez

Bu süre zarfında ligde tek takım kalan sezonlarda da çoğunlukla Ankaragücü tek takım olarak şehir temsil edecek ve “Hukümet Düşer Ankaragücü Düşmez” sloganı tribünlerin sevilen sloganı olacaktı. Tabii ki bu sloganın çıkmasının bir başka sebebi de 1980 darbesi sonrası Ankaragücü’nün Türkiye Kupası’nı 1. Lig’de oynarken kazanması ve akabinde çıkarılan kupa kazanan takımın 1. Lig’e yükseltileceği kuralının uygulanması da etkiliydi. Ancak bu kural 8 sezon yürürlükte kalmasına rağmen başka hiç bir takım alt liglerde oynarken kupayı kazanmadığı için uygulanmamıştır.

Ankarasız Türk Futbolu

63 yıllık lig tarihinde tam 9 farklı takımla ligde temsil edilen Ankara, böylece 1976/77, 1979/80 ve 1980/81 sezonlarından sonra ilk kez 2021/22 sezonunda Süper Lig’e veda etmiş durumda.

Ankara futbolu diğer Avrupa futbolu ülkelerininin başkentlerinden de negatif şekilde ayrışıyor. Ankara, futbolda Avrupa’da şampiyon çıkaramayan tek başkent.

Reklam